Güveni kötüye kullanma - muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/4958 Esas 2020/9477 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4958
Karar No: 2020/9477
Karar Tarihi: 06.10.2020

Güveni kötüye kullanma - muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/4958 Esas 2020/9477 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık bir kredi çekerek araba almış, ancak kredi taksitlerini ödeyemeyince araca el konulmuş ve Uğur Yediemin Otoparkı'na bırakılmış. Otopark çalışanları aracın bazı parçalarının söküldüğünü fark edince polisi aramış ve sanık suçlu bulunmuş. Ancak yapılan itirazlar sonucu dosyada yeterli ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle sanıklar beraat etmiştir. Bankacılık Kanunu'nun 143/6. maddesi uyarınca varlık yönetim şirketleri ile ilgili hükümler dikkate alındığında, davaya katılma talebinde bulunamayan şikayetçinin de zarar gördüğü belirlenmiştir. Kanunun maddesi, borçlu sorunlarını çözüme kavuşturmaları için varlık yönetim şirketlerinin buna ilişkili her türlü suç davasına müdahil olma hakkı olduğunu belirtmektedir. Sanıkların suçun yasal unsurlarının oluşmadığı konusunda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Kanun maddesi için açıklama: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143/6. maddesi, varlık yönetim şirketlerinin yasal bir varlık olarak tanımlanması, alacaklarınızın takibinde şikayete bağlı suçlara karşı kendilerine hukuki bir müdahale hakkı verir. Ayrıca, varlık yönetim şirketleri tarafından devralınan alacakların borçlu sorunları çöz
15. Ceza Dairesi         2020/4958 E.  ,  2020/9477 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma, muhafaza görevini kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat

    Sanık ... hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan, sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükümleri hakkında müşteki vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi tarafından sanıkların atılı suçları işlediğine dair somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesine dayanan beraat hükümleri kaldırılarak sanıklara isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanarak verdiği beraat hükümleri müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
    5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143/6. maddesindeki "Varlık yönetim şirketi tarafından, bu borçların, taahhütlerin yüklenilmesi veya alacakların, varlıkların devralınması halinde, bu borç, taahhüt, alacak ve varlıklarla ilgili olarak, takibi şikayete bağlı suçlar dahil olmak üzere açılmış veya açılacak her türlü ceza davalarında, alacağın devralındığı veya borcun, taahhüdün yüklenildiği tarihten itibaren, suçtan zarar gören olarak, varlık yönetim şirketi kendiliğinden müdahil sıfatını kazanır" şeklindeki düzenleme dikkate alınarak, kovuşturma evresinde usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikayetçi İstanbul Varlık Yönetim A.Ş. vekilinin ibraz ettiği 23.06.2017 tarihli alacağın temliki sözleşmesi uyarınca suçtan doğrudan zarar gördüğü ve 5271 sayılı CMK’nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenmekle, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş olup,5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçinin kamu davasına katılmasına karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık ..."nın müşteki kurum olan Yapı Kredi bankasından kullanmış olduğu taşıt kredisinin taksitlerini vadesinde ödemediği ve hakkında icra takibi başlatıldığı, suça konu ... plakalı araca trafikten men kararı alındığı, söz konusu aracın Sakarya ilinde bulunan Uğur Yediemin Otoparkı"nda olduğunun anlaşılması üzerine araç üzerinde yapılan incelemede aracın birçok parçasının sökülmüş olduğunun tespit edildiği, davaya konu aracın esasında sanık ... tarafından kullanıldığı, sanık ..."nın taksicilik yapması sebebi ile eniştesi olan diğer sanık ..."nün kendisine gelerek ricada bulunması üzerine krediyi kendi adına çektiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işledikleri iddia olunan somut olayda: dosya kapsamında toplanan delillere göre sanıkların üzerlerine atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sanıkların üzerlerine atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi hükmüne yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, 06/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş