Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/24614 Esas 2020/9531 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/24614
Karar No: 2020/9531
Karar Tarihi: 06.10.2020

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/24614 Esas 2020/9531 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, bir inşaatta laminat parke döşeme işinde anlaştığı katılanla üç adet çek vermiştir. Katılan çekleri ciro ederek parke alımında kullanmış ve henüz parkeler teslim edilmeden sanık işin iptal olduğunu söyleyerek cirolu çekleri almıştır. Sonrasında işyerini kapatmak ve telefonlarını değiştirmek suretiyle ortadan kaybolan sanık, çeklerin banka güvence bedellerini tahsil ederek menfaat sağlamıştır. Sanığın bu eylemi nedeniyle katılan ciranta sıfatıyla icra takibine muhatap olmuştur. Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, adli para cezasının tayininde bir hata yapılmıştır ve hükmün düzeltilerek onanması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-f, 62, 52/2-4, 53. maddeleri.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i), (k) ve (l) bentleri
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri
15. Ceza Dairesi         2017/24614 E.  ,  2020/9531 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık ..."ın yaptığı inşaatta laminat parke döşeme işini yapması hususunda katılanla anlaştığı, bu anlaşma çerçevesinde malzeme alması için katılana üç adet çek verdiği, katılanın bu çekleri ciro ederek parke alımında kullandığı, sanık ..."ın henüz parkeler teslim edilmeden parke satan işyerine giderek işin iptal olduğunu söyleyip cirolu çekleri aldığı,bu durumdan katılanı haberdar etmediği, daha sonra işyerini kapatmak ve telefonlarını değiştirmek suretiyle ortadan kaybolduğu, çeklerin banka güvence bedellerini tahsil ederek ve bu çekleri sonrasında kullanarak menfaat temin ettiği ve ödenmeyen bir çek nedeniyle, katılanın ciranta sıfatıyla icra takibine muhatap olmasına neden olduğu, sanığın bu şekilde atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
    Sanığın savunması, katılan ve tanıkların beyanları, banka yazıları ile dosya kapsamından mahkemece sanık hakkında atılı suç yönünden verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken, 1200 gün üzerinden belirlenip, indirim yapıldıktan haksız menfaatin iki katına çıkartılmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK "un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu durum aynı kanunun 322.maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasındaki “1.200 gün” ibaresinin “2.200 gün” olarak, “1.000 gün” ibaresinin “1.833 gün” olarak, “44.000 TL” ibaresinin “36.660 TL” olarak düzeltilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş