Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/7452 Esas 2020/9536 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7452
Karar No: 2020/9536
Karar Tarihi: 07.10.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/7452 Esas 2020/9536 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar dolandırıcılık suçundan üç kez mahkum edilmiştir. Ancak, uzlaştırma işleminin usulüne uygun olarak yapılmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur. Uzlaştırma işleminde öncelikle ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapılması gerektiği, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise uzlaştırmanın ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan yapılabileceği belirtilmiştir. Buna rağmen somut olayda taraflara yönetmeliğin 29/7 maddesi uyarınca çağrı yapılmadığı, müştekilere yapılan tebligatın da usulüne uygun olarak yapılmadığı tespit edilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- TCK\"nın 157/1, 62, 52, 53. maddeleri
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun\"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrası
- Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12., 29/7., 29/6., ve 29/5. maddeleri
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1 ve 21/1-2. maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2018/7452 E.  ,  2020/9536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında; TCK"nın 157/1, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (üç kez)

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Uzlaştırma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.";
    Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.";
    Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.";
    Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır.";
    Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.";
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.";
    Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, " Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın MERNİS adresinin tespitini yaparak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin bu niteliğini belirtmeden tebliğ yapması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa tebligat parçası üzerine adresin MERNİS adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği;
    Somut olayda 19/02/2018 tarihli uzlaştırma raporu ile taraflar arasında uzlaştırmanın sağlanamadığından bahisle uzlaştırma işleminin gerçekleşmediği belirtilmiş ise de taraflara yönetmeliğin 29/7 maddesi uyarınca çağrı yapılmadığı, müştekilere uzlaşma teklifini içeren tebligatın yapıldığı, müşteki ..."e tebliğ edildiği bildirilmesine rağmen tebligat parçasının dosyada bulunmadığı, diğer müştekilere yapılan tebligatın iade gelmesine rağmen, yukarıda bahsedildiği üzere Tebligat Kanunu"nun ilgili hükümlerine göre tebliğ imkanı bulunmasana rağmen, bu yol denenmeden ve sanıklara da hiç uzlaşma çağrısı ve tebligatı çıkarılmadan uzlaşmanın sağlanamadığının bildirilmesi karşısında; uzlaştırma işleminin usulüne uygun olarak yapılmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş