Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6002 Esas 2020/9583 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6002
Karar No: 2020/9583
Karar Tarihi: 07.10.2020

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6002 Esas 2020/9583 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, vekilliğini yürüttüğü katılan tarafından verilen vekaletnamede ahzu kabz yetkisi bulunmamasına rağmen icra takibi sırasında vekalet ücreti alacağı için başlatılan takip alacağının tamamını aldığı ve takip alacaklarının feragatı için imzalattığı belge gereği aldığı 2.450 TL'yi katılana vermeyerek kendisinde tuttuğu gerekçesiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından yargılanmıştır. Ancak, mahkeme sanığın sulh ve ibra yetkisi bulunduğu, ahzu kabz yetkisinin olmadığı, masraf adı altında ödemediği 2.450 TL'nin hizmet bedeli olarak yedinde tutulduğu yönünde kanaat oluştuğundan beraat kararı vermiştir. Kararda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun görevi kötüye kullanma suçunu düzenleyen maddeleri ele alınmıştır.
15. Ceza Dairesi         2019/6002 E.  ,  2020/9583 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat (her iki suçtan ayrı ayrı)

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, vekilliğini yürüttüğü katılan tarafından kendisine verilen vekaletnamede ahzu kabz yetkisi bulunmadığı ve katılanın talimatı bulunmadığı halde, katılanın iş hukukundan kaynaklanan alacakları için açtığı dava neticesinde verilen ilama istinaden davalı/borçlu Mehmet hakkında yürüttüğü icra takibiyle ilgili olarak, takip alacağının bakiye kısmı olan 4.909,00 TL’den, alacaklı sıfatıyla Mehmet tarafından aynı ilama istinaden vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan takip alacağının tamamı olan 2.450,00 TL’nin mahsubuna, geriye kalan 2.450,00 TL’nin kendisine ödenmesine ve takip alacaklarından karşılıklı feragata dair "Anlaşma ve İbranamedir" başlıklı 12/10/2011 tarihli belgeyi, takip alacaklısı Mehmet vekili ile birlikte düzenleyerek sözkonusu takiple ilgili tüm hacizlerin fekkine ve ödeme nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin olarak 12/10/2011 tarihinde icra dosyasına beyanda bulunup, katılanın alacaklısı olduğu takip dosyasının ise ödeme sebebiyle işlemden kaldırılmasına yönelik herhangi bir işlem yapmadığı, anlaşma ve ibraname gereğince 12/10/2011 tarihinde tahsil ettiği 2.450,00 TL’yi katılana vermeyerek uhdesinde tuttuğu, bu şekilde atılı suçları işlediği iddia olunan olayda; sanığa verilen vekaletnamede sulh ve ibra yetkisinin bulunduğu, ahzu kabz yetkisi olmadığı ancak sanık tarafından açılan iş davasının beş yıl süre ile devam ettiği, sonrasında icra takibi yapıldığı ve karşı tarafın başlatılan icra takibine yönelik şikayeti üzerine açılan davanın takip edilerek gerekli dilekçelerin verildiği, toplam altı sene kadar süren vekalet ilişkisinde sanığın masraf adı altında ödemediği 2.450,00 TL’nin tüm dosya içeriği ve belgeler karşısında makul ve haklı olduğu, UYAP kayıtlarından yapılan sorgulamada sanık tarafından katılana karşı vekalet akdinden doğan alacak talebiyle açılan davanın da kabulüne karar verildiği anlaşılmakla, sanığın güveni kötüye kullanma kastı bulunmayıp altı yıl boyunca yaptığı hizmet bedelleri olarak 2.450,00 TL’yi yedinde tuttuğu kabulü ile kast açısından atılı suçların oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin atılı suçların subut bulduğuna ve eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş