

Esas No: 2020/8133
Karar No: 2020/9593
Karar Tarihi: 07.10.2020
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/8133 Esas 2020/9593 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunulmuştur ve resmi belgede sahtecilik suçu yönünden istinaf başvurusu reddedilmiştir. Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ise düzeltme yapılarak istinaf başvurusu rededilmiştir. Temyiz talebi de reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 204/1, 53, 158/1-j-son, 52/2 ve 263.000 TL adli para cezasıyla ilgili hükümlerden bahsedilmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 204/1 ve 53. maddeleri gereğince hükmedilen 2 yıl hapis cezası ve aynı kanunun 158/1-j-son, 52/2 ve 53. maddeleri gereğince hükmedilen 3 yıl hapis ve 263.000 TL adli para cezasına ilişkin hükümlere yönelik istinaf talebinde bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi"nin 31/10/2018 tarih ve 2017/2552 E, 2018/1252 K sayılı ilamı ile resmi belgede sahtecilik suçu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine; nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine
EK KARAR : Temyiz isteminin reddi
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi tarafından resmi belgede sahtecilik suçu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine; nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ise düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmün temyizi üzerine, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesince temyiz talebinin reddine dair verilen ek karar sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın, 5237 sayılı TCK’nin 204/1 ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve aynı kanunun 158/1-j-son, 52/2 ve 53. maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 263.000 TL adli para cezasıyla mahkumiyetine dair 18/05/2017 tarih ve 2017/55 E, 2017/152 K sayılı ilamın katılan vekili ve sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesince gerçekleştirilen inceleme neticesinde, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine; nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ise düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair 31/10/2018 tarih ve 2017/2552 E, 2018/1252 K sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca kesin olarak verilmesinin ardından, sanık müdafii tarafından sunulan 05/11/2019 tarihli dilekçeyle temyiz isteminde bulunulması üzerine ilk derece mahkemesince “temyiz talebinin reddine” dair verilen 20/12/2019 tarih ve 2017/55 E, 2017/152 K sayılı ek karar temyiz edilmiş ise de;
İlk derece mahkemesi tarafından atılı suçlardan dolayı sanığın mahkumiyetine ilişkin kurulan hükümle ilgili istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince verilen resmi belgede sahtecilik suçu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine; nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ise düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair 31/10/2018 tarihli hükmün, 5271 sayılı CMK’nin 286/2-a. maddesi gereğince kesin olup, TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik ve aynı kanunun 158/1-j maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçlarının 24/10/2019 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun değişikliği kapsamı dışında kalması nedeniyle, sanık müdafiinin temyiz dilekçesiyle ilgili Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesince 5271 sayılı CMK’nin 296/1. maddesi uyarınca değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken, bu konuda ilk derece mahkemesince verilen 20/12/2019 tarihli ek kararın hukuken geçersiz olduğu ve ortada temyiz incelemesine konu bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin dilekçesiyle ilgili Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirme yapılması için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADE edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
