11. Ceza Dairesi 2018/4012 E. , 2019/9304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.11.2017 tarih ve 2017/866-466 sayılı kararında açıklandığı üzere;
5237 sayılı TCK"nin 205. maddesindeki “resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçunun oluşabilmesi için, resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılamaz, kullanılamaz hale getirilmesi ile birlikte maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının imkansız hale getirilmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek yok edilmesi ya da belgenin bütünlüğüne dokunmaksızın hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek şekilde gizlenmesi gerekmektedir. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesinin amacı hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının önlenmesidir. Diğer bir anlatımla bu suç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemek amacıyla kanıt değeri taşıyan belgelerin ortadan kaldırılması, bozulması ya da gizlenmesi suretiyle oluşacaktır. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, ...ve... isimli kişiler adına düzenlenmiş nüfus cüzdanlarındaki kimlik bilgileri üzerinde herhangi bir değişiklik yapmadan belgelerdeki orijinal fotoğrafları kaldırıp yerlerine farklı fotoğraflar yapıştırmak suretiyle tahrifat yapıp... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını kullanmaktan ibaret eyleminde; adı geçen kişilerin Nüfus Müdürlüğüne başvurarak yeni bir nüfus cüzdanı çıkarmalarının mümkün olduğu, hak sahiplerinin nüfus cüzdanlarından faydalanma olanaklarının ortadan kalkmadığı, bu nedenle yüklenen fiilin 5237 sayılı TCK"nin 205. maddesinde düzenlenen suçu değil, unsurlarının bulunması hâlinde aynı Kanun’un 204/1. maddesindeki suçu oluşturacağı ve “resmi belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suçun niteliğinde hataya düşülerek “resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre;
a) İddianamede zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı sanığın TCK’nin 204/1 ve 43/1. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi talep edildiği hâlde, bozma sonrası yapılan yargılamada, sadece TCK’nin 205/1. maddesinin uygulanması ihtimaline göre ek savunması alınan sanık hakkında, TCK’nin 205/1 ve 43/1. maddeleri uyarınca mahkûmiyet hükmü kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
b) “Resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulduğu hâlde, gerekçeli karar başlığında suçun resmi belgede sahtecilik olarak gösterilmesi,
c) Suça konu belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.