

Esas No: 2017/24651
Karar No: 2020/9683
Karar Tarihi: 08.10.2020
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/24651 Esas 2020/9683 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, eski eşinden ve çocuklarından habersiz bir şekilde usulsüz yeşil kartlar almıştır. Kızı, sahte yeşil kartı kullanarak eczanelerden ilaç almış ve toplamda 244,91.TL kamu zararına sebebiyet vermiştir. Sanık, nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, belirtilen kanun maddeleri doğru bir şekilde uygulanmadığı için hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 158/1-e,son, 43/1, 62/1, 52 ve 53 maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentleri
- 5275 sayılı Kanun'un 106.maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-e,son,43/1,62/1,52 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, suç tarihinde eski eşi ... ve çocukları ..., ... ve ... için yeşil kart başvuru ve bilgi formu doldurmadan, Valilik İl İdare Kurulu tarafından alınmış yeşil kart almasının uygun olduğuna dair bir karar olmadan usulüne uygun olmayan ve tespit edilemeyen bir şekilde sahte yeşil kartlar aldığı, kendisinin ve oğlu ..."ın bu kartları kullanmadıkları, kızı ..."ın sahte yeşil kartı ile eczanelerden 148,66 TL, kızı ..."nün ise 96,25.TL ilaç harcaması yapmak suretiyle toplam 244,91.TL kamu zararına sebebiyet verdiği, bu surette sanığın zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Dosya kapsamına göre, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gönderildiği belirtilen listede sanığın çocuklarının ismi ile yapılan harcamanın esas alınarak soruşturma başlatıldığı, kullanılan yeşil kartların sahte olduğu hususunda herhangi bir belgenin dosya içine konulmadığı, sanığın alınan savunmasında sağlık güvenceleri olmaması nedeni köylüsü olan ... isimli bir şahsın kendisinden fotoğraf ve kimlik fotokopileri istediği ve bunun üzerine kendisi, eş ve çocuklarına ait fotoğraf ve kimlik fotokopilerini temin edip verdiğini, bir süre sonra bu şahsın yeşil kartları getirdiğini, aldığı yeşil kartların sahte olabileceğini düşünemediğini, suç işleme kastının olmadığı yönündeki ısrarlı savunmaları karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılmasını teminen, ilgili kurumlara yazı yazılarak, suç tarihinde yeşil kartı kullanan ... ve ..."nün ekonomik ve mali durumlarına göre yeşil karta ihtiyacı bulunup bulunmadığı, hukuken yeşil kart alabilecek durumda olup olmadıkları, suça konu yeşil kartla hangi tarihte ve ne şekilde tedavi gördükleri, tedavi sırasında hangi yeşil kartı kullandıkları ve bu sırada sigortalı olup olmadıkları, söz konusu kartların, tamamen sahte mi yoksa ilgili kuruma sahte belgelerle başvuru yapılarak mı alındığı, tedavi için başvuru yapıldığında, yeşil kartın sistemde sorgulanıp sorgulanmadığı ile tamamen sahte olan ve
sistemde bir karşılığı bulunmayan yeşil kartın ne şekilde tedaviye esas alındığı, ... ve ..."nün sigortalı ise, suç tarihinde sigortalarının aktif olup olmadığı, kullanıldığı belirtilen kartların ne şekilde sahte olduğu veya usulsüz alındığı hususlarının sorulması, bunlara dair belgeler, varsa yeşil kart dosyası, ilgili sigorta dosyasının ve sağlık kuruluşu tedavi evraklarının onaylı sureti istenerek dosya içine konulması, her ne kadar yeşil kartların ele geçirilemediği belirtilmiş ise de, bu hususta hiçbir araştırma yapılmadığı dikkate alınarak, yeşil kartın nerede olduğunun araştırılması, suç tarihinden sonra aynı kartlarla başka yerlerde tedavi olup olunmadığının belirlenmesi, bütün delillerin toplanmasından sonra, gerçekte bir sahtecilik olup olmadığı, sahteciliğin kim tarafından yapıldığı, acilden giriş yapılıp yapılmadığı, zorunluluk halinin ve kurum zararı bulunup bulunmadığı, şayet var ise sanığın temyiz dilekçesi ekinde kurum zararını giderdiğine dair alındı belgeleri sunmuş olması da dikkate alınarak, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, 5275 sayılı Kanunun 106.maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından, infazda tereddüt oluşturacak şekilde doğrudan elde olunan haksız yararın iki katı esas alınmak suretiyle ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
