15. Ceza Dairesi 2017/33201 E. , 2020/9833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : a) Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 157/1, 43, 62, 52/2 ve 51/1-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet
b) Özel belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 207/1, 43, 62 ve 51/1-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
10.06.1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09.05.2017 tarih ve 2014/469 Esas, 2017/260 Karar sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, merci tayini kararları kesin olup, görev konusunun tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesi ile Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesi"nin 16/12/2013 tarih ve 2013/16898 Esas ve 2013/12173 Karar sayılı ilamıyla görevli mahkemeyi kesin olarak belirlediği anlaşılmakla, bu kapsamda yapılan incelemede;
Sanığın, .... Sigorta A.Ş.’nin acentesi olarak faaliyet gösterirken, söz konusu sigorta şirketi tarafından 26/04/2007 tarihli noter aracılığıyla gönderilen fesihname ile acentelik sözleşmesinin feshedildiği, buna rağmen sanığın 2008 yılı içinde şikayetçilere ait araçlarla ilgili olarak yetkisi sona erdiği halde, farklı tarihlerde kasko ve zorunlu trafik sigorta poliçeleri düzenleyip şikayetçiler ... ve ... dışındaki diğer şikayetçilerden sigorta primlerini tahsil ederek haksız yarar sağladığı, bu suretle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1) Özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Sanığın eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK"nın 207/1. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 05/06/2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2) Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Sanığın yetkilisi olduğu .... Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. ünvanlı şirketin ticari faaliyetleri sırasında hileli söz ve davranışlarda bulunarak şikayetçiler ... ve ...’ndan haksız yarar sağlamaya teşebbüs ettiğinin ve diğer şikayetçilerden ise haksız yarar sağladığının anlaşılması karşısında; sanığın şikayetçiler ... ile ...’ye yönelik kovuşturma başlamadan önce TCK’nun 168/1. maddesi kapsamında etkin pişmanlık gösterdiği de dikkate alınarak, eylemin şikayetçiler ... ve ...’na karşı, ayrı ayrı, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-h ve 35. maddelerinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu; diğer şikayetçiler ..., ..., ... ve ...’e yönelik ise, ayrı ayrı, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-h maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülmek suretiyle ve eylemin kül halinde tek suç oluşturduğu kabul edilerek, sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle aynı kanunun 157/1 maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
a)Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
b)Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.