15. Ceza Dairesi 2017/30030 E. , 2020/10084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK 158/1-f-son, 168, 62, 52, 51, 53, CMUK 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet
2)Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK 204/1, 62, 51, 53s maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, suç tarihinde katılandan televizyon sehpası, ahşap beşik, gardolap gibi ev eşyaları satın aldığı ve karşılığında suça konu Türkiye Halk Bankası .... şubesine ait, 30.07.2009 keşide tarihli, 5.250 TL bedelli, 3456986 seri numaralı çeki verdiği, daha sonra katılanın suça konu çeki tahsil için süresinde bankaya ibraz ettiğinde banka görevlileri tarafından çekin sahte olarak düzenlendiğinin tespit edildiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda, sanık savunması, katılan beyanı, banka yazı cevapları, ekspertiz raporu, Dairemizin bozma ilâmı ile tüm dosya kapsamına göre; atılı suçların sübut bulduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin ertelenmesine karar verilmiş ise de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 18.09.2012 tarih ve 2012/2-168-1776 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların varlığı halinde, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin olan, seçenek yaptırıma veya tedbire çevirme ya da erteleme hükümlerinden ve 6008 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce re’sen, bu değişiklikten sonra ise, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi halinde mahkemece değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanması gerektiğinden, suç tarihi itibariyle sabıka kaydı bulunmayan ve bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle cezası ertelenen sanığın, suç tarihi itibariyle daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir kişiliğinin bulunmaması, istinabe yoluyla alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi ve suç nedeniyle oluşan zararı da karşıladığının anlaşılması karşısında, erteleme müessesesinden daha lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin koşulları oluştuğu halde, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK’nın 231. maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.