Nitelikli dolandırıcılık - açığa imzanın kötüye kullanılması - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/1781 Esas 2020/10140 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1781
Karar No: 2020/10140
Karar Tarihi: 20.10.2020

Nitelikli dolandırıcılık - açığa imzanın kötüye kullanılması - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/1781 Esas 2020/10140 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir tapu malikinin bir diğer tapu malikinden topladığı para ile söz konusu taşınmaz hisselerinin tapu malikliğinin transferi gerçekleşmemiş. Paranın geri ödenmemesi nedeniyle açığa imza kötüye kullanılması ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dava açılmış. Açığa imza kötüye kullanılması suçu yönünden zamanaşımı dolmuş, dolandırıcılık suçu yönünden ise sanıkların suçsuzluğu sabit görülmüş ve beraat kararına hükmedilmiştir. Yine de zamanaşımı dolan bir suç olduğu için kamu davası kapsamında düşürülmüştür.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 209/1. maddesi: Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/2-a. maddeleri: Ceza zamanaşımı süresi hesaplama yöntemleri
- 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Ceza zamanaşımı süresinin hesaplanması
- 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi: Mahkeme kararlarının bozulması
- 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi: Zamanaşımı nedeniyle dava düşürülmesi
15. Ceza Dairesi         2018/1781 E.  ,  2020/10140 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, açığa imzanın kötüye kullanılması
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık ve açığa imzanın kötüye kullanılması suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıkların, Antalya ili .... ilçesi, .... Mahallesi, 6732 Ada, 1 parsel sayılı taşınmazın hisselerinin tapu malikleri olan hissedarlardan toplanıp söz konusu taşınazın ½ sinin katılan adına ½ sinin ise sanık ... adına tapu tescillerinin yapılması konusunda katılan ile 08/07/2009 tarihli sözleşme ile anlaştıkları, katılanın sanık ...’ya işlemler için 150.000 TL verdiği, sanık ...’nın da kendisine 150.000 TL bedelli senedi verdiği, işlemler için bir takım belgeler imzalattığı, ancak sanıklar söz konusu taşınmazın devrinin sağlanamamasına rağmen katılandan almış oldukları parayı iade etmedikleri bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
    1-Sanıklar hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçu yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
    Sanıkların eylemlerine uyan ve 5237 sayılı TCK"nın 209/1. maddesinde düzenlenen açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun gerektirdiği cezaların miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 209/1, 66/1-e ve 67/2-a. maddelerine göre hesaplanan 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin zamanaşımını kesen son sebep olan sanıkların sorgusunun yapıldığı 08/04/2011 tarihinden inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanıkların savunmaları, katılan ve tanıkların beyanları, taraflar arasında mevcut sözleşmeler ile dosya kapsamından mahkemece toplanan deliller neticesinde sanıklar hakkında atılı suç yönünden verilen beraat hükümlerin bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş