

Esas No: 2021/2756
Karar No: 2022/5727
Karar Tarihi: 17.05.2022
Danıştay 6. Daire 2021/2756 Esas 2022/5727 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/2756 E. , 2022/5727 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2756
Karar No : 2022/5727
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası (... Şubesi)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yalova ili, Merkez, … Beldesini kapsayan alana ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ve 1/1000 ölçekli uygulama revizyon ilave imar planının onaylanmasına ilişkin … Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporları ile dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu plan değişikliklerinin 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun gerektirdiği analiz ve değerlendirmelere dayandırılmadığı, plan açıklama raporunda 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon planlarını ayrı ayrı değerlendirebilecek yeterli veri, analiz, sentez çalışmalarına yer verilmediği, plan revizyonuna gerekçe olan nüfus artışı beklentisinin ve projeksiyon nüfus tahmini dayanaklarının yetersiz olduğu, yapı ve nüfus yoğunluk artışlarına ve planlanan ticaret fonksiyonuna karşın yol genişliklerinde bu kararlara paralel yeterli düzenlemelerin yapılmadığı, ana aks olarak tanımlanabilecek 30 metrelik yolun daraltılarak 25 metreye indirildiği, yolun iki yönünün konut fonksiyonundan ticarete dönüştürüldüğü, kırsal karakterin baskın olduğu konut alanı vizyonu yerine yüksek katlı ticaret, iş merkezi, ofis, rezidans kullanımlarının yer aldığı bir hizmet merkezi vizyonunun benimsenmesinin üst ölçekli plan olan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı kararlarına aykırı olduğu, İl Toprak Koruma Kurulu tarafından tarım dışı amaçlı kullanımı uygun bulunmamış olan alanların tarım dışı amaçlı olarak planlanmış olduğu, bu nedenle dava konusu plan değişikliklerinin üst ölçekli plan kararlarına, planlama esaslarına, şehircilik ilke ve tekniklerine, kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yürürlükten kalkan 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı üzerinden değerlendirme yapıldığı, yeni çevre düzeni planının dikkate alınmadığı, hükme esas alınana bilirkişi raporunda hatalı tespitler yapıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Yalova ili, Merkez, … beldesinde ilk planlama çalışmaları 2001 yılında yapılmış, planların yetersiz kaldığı gerekçesiyle Kadıköy Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararı ile 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama revizyon ilave imar planı onaylanmış, davacı tarafından bazı parsellere özel değişiklikler yapıldığı, emsalin ve nüfus yoğunluğunun artırıldığı, buna karşın artan nüfusun ihtiyacını karşılayacak donatı alanlarının oluşturulmadığı, bazı parsellerin Tarım İl Müdürlüğü görüşü ve Toprak Koruma Kurulu kararı alınmadan yapılaşmaya açıldığı ileri sürülerek planlara askıda itiraz edilmiş, itirazın reddi üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Araştırma ve Analiz" başlıklı 8.maddesinde, "Mekânsal planların, plan değişiklilerinin, revizyon ve ilavelerin hazırlanması sürecinde, kamu kurum ve kuruluşları veya plan müelliflerince planın türüne ve kademesine göre bu Yönetmelikte genel başlıklar halinde belirtilen konularda kurum ve kuruluşlardan veri, görüş ve öneriler elde edilerek gerekli analiz, araştırma ve çalışmalar yapılır." düzenlmesine, "Plan Raporu" başlıklı 9. maddesinde " (1)Mekânsal planlara ilişkin, kendi kademesine göre ve yapılış amacının gerektirdiği açıklamaları içeren bir plan raporu hazırlanır...(4) Plan değişikliklerinde, değişiklik gerekçesi ve yapılan gereklilik analizlerini ayrıntılı açıklayan plan raporu hazırlanması zorunludur." düzenlemesine, "İmar Planı Revizyonu ve İlaveleri" başlıklı 25. maddesinin, 1. fıkrasında " İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı durumlar ile üst kademe plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi için bu Yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planlarında revizyon yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planları, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerdeki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında çeşitli kentsel işlevler arasında var olan, ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla yörenin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanır ve bir bütünlük arz eder. İmar planlarında yapılacak değişikliklerin de bu esaslar gözetilerek gerçekleştirilmesi ve plan bütününü bozucu, donatı alanlarını azaltıcı ve yoğunluk arttırıcı nitelik taşımaması gerektiği açıktır. İmar planları ile önerilen fonksiyonların ise kesin kullanım türlerinin belirlenmesi, önerildikleri konumlara uygun olup olmadıklarının denetlenebilmesi, bu konuda eksiksiz ve yeterli bir anlatım içermesi gerekmektedir.
Öncelikle dava konusu beldede plan açıklama raporunda belirtildiği üzere ... tarihli, ... sayılı belediye meclisi kararı ile onaylanan imar planlarının plan onama sınırı dışında kontrolsüz yapılaşmaşların başladığı, plansız yapılaşmalar sonucunda sosyal donatı alanlarının yetersiz kaldığı, Güney Marmara Otoyolu projesinin beldenin ortasından geçmesi nedeniyle ana ulaşım omurgasını etkileyeceği, yol bağlantılarının gösterilmesi gerektiği, aynı zamanda da beldenin gelişimini tetikleyecek bir etmen olmasından kaynaklı alanda imar planı revizyonu yapıldığının belirtildiği, anılan revizyon gerekçelerinin şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Kararın dava konusu 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planına ilişkin kısmı yönünden;
Yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca, plan açıklama raporu, plan yapımına hazırlık teşkil eden araştırma aşamasından başlayarak plan kararlarının oluşturulduğu aşama dahil olmak üzere plan bütününü içeren ayrıntılı bir rapor olup, 1/5000 ölçekli dava konusu nazım imar planının alt ölçekli planı yönlendirici bir nitelik taşıması sebebiyle açıklama raporunda planlama kararlarının gerekçelerinin detaylı bir biçimde ortaya konulması zorunluluk arz etmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, temyize konu kararda nazım imar planı revizyonu için ayrı bir plan raporu hazırlanmadığı, kendi kademesinin gerektirdiği veri, tespit, analiz ve değerlendirmeleri içermediğinden Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 9. maddesine uygun olmadığı gerekçesine yer verilmiş ise de dosyada mevcut olan plan raporunda her hangi bir plan ölçeği belirtilmediği, fakat içeriği incelendiğinde 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin olduğu, ilgili kurum ve kuruluşlardan alınan veriler, eşik analizi ile yerinde yapılan incelemeler gibi fiziksel çalışmalarla birlikte, ekonomik, sosyal, kültürel, politik, tarihi, sektörel ve teknolojik araştırmalar içerdiği ve bunların yer aldığı veri, görüş, karşılaştırmaların bulunduğu ve gerekli analiz çalışmalarının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda dosyada mevcut plan raporu incelenerek dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygunluğunun incelenmesi suretiyle davanın bu kısmı hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Kararın dava konusu 1/1000 ölçekli revizyon ilave uygulama imar planına ilişkin kısmı yönünden ;
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu alana ilişkin üst ölçekli 1/25000 ölçekli Yalova Çevre Düzeni Planının 2007 yılında onaylanarak yürürlüğe girdiği, 2025 yılı nüfus projeksiyonuna göre hazırlanmış olan Yalova Çevre Düzeni Planında Kadıköy beldesinin düşük yoğunluklu konut alanları olarak planlandığı, kırsal karakterinin korunmaya çalışıldığı, hükme esas bilirkişi raporunda Kadıköy beldesinin 1/25000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen düşük yoğunluklu konut alanı vizyonunun dava konusu planlara aktarılmadığı tespitlerine yer verilmiş ise de Yalova ili 1/50.000 ölçekli çevre düzeni planının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 29.05.2018 tarihinde onaylandığı, beldenin vizyonunun kentte meydana gelen gelişmeler sonucu değiştirildiği, anılan planın açıklama raporunda 2035 yılında Kadıköy beldesinin gelişme göstereceği, kentin sahip olduğu eğitim alanları ile ilin eğitim ihtiyacı göz önünde bulundurularak eğitim kenti olarak gelişeceği, termal turizm güzergahında yer alması nedeniyle turizm potansiyeline sahip olan beldenin Yalova kent merkezinin parçası haline geldiğinin belirtildiği fakat anılan çevre düzeni planında belirtilen amaçlara ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan dava hakkında karar verildiği görülmektedir.
Öte yandan dava konusu planda planlama alanı için projeksiyon yılının 2030 olduğu ve Kadıköy beldesinin 2030 yılı projeksiyon nüfusunun 19083 olarak belirlendiği, 19.05.2018 tarihinde onaylanan 1/50.000 ölçekli çevre düzeni planında da Kadıköy beldesi için 19083 kişilik nüfus belirlendiği ve dava konusu planda belirlenen projeksiyon nüfusun üst ölçekli plan kararlarına uygun olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, plan açıklama raporunda yer alan Tablo 18’e göre sosyal donatı alanlarının incelenerek bu alanların yeterli bulunmadığı belirtilmiş ise de plan raporundaki "Tablo 18", "7.2. Bugünkü Kentsel Alan Kullanımı ve Altyapı" başlığı altında bugünkü mevcut arazi durum tespitlerinin ortaya konulduğu, öte yandan davalı idarenin bilirkişi raporunda tarım alanlarının yapılaşmaya açıldığının belirtilmesine rağmen yapılaşmaya açılan tarım alanların somut şekilde (ada-parsel) tespit edilmediği, 2016/5 sayılı Toprak Koruma Kurulu raporunun incelenmediği yolunda yaptığı itirazın değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak taşınmaz mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiğinden eksik inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporuna dayalı olarak verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/05/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
