Danıştay 5. Daire 2021/10650 Esas 2022/3174 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2021/10650
Karar No: 2022/3174
Karar Tarihi: 16.05.2022

Danıştay 5. Daire 2021/10650 Esas 2022/3174 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı idare bünyesinde görev yapmakta olan ve 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismi yer alarak kamu görevinden çıkarılan davacı, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvurdu. Başvurusunun reddi üzerine açtığı davada, dava konusu işlemin hukuka ve Anayasaya aykırı olduğunu, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiğini, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğunu iddia etti. Davalı idare ise temyiz isteminin reddi gerektiğini savundu. Danıştay Beşinci Dairesi, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğunu belirterek temyiz isteminin reddine karar verdi. Kararda belirtilen kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi, 335. maddesi'nin 3. fıkrası, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleri.
Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/10650 E.  ,  2022/3174 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/10650
    Karar No : 2022/3174



    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …'a vesayeten …

    Karşı Taraf (Davalı) :… Bakanlığı / …
    Vekili : Hukuk Müşaviri …

    İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Dava konusu işlemin dayanağına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasaya aykırı olduğu, söz konusu KHK'nın Anayasa'nın 121. ve TBMM İç Tüzüğü'nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM Genel Kurulu'nda onaylanmadığı, bu nedenle yok hükmünde olduğu, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisi olmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, OHAL KHK'sı ile tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin ölçülü olmadığı, tavsiye niteliğinde olan ve sadece Bakanlar Kuruluna gönderilmek üzere kabul edilen MGK kararlarının kişileri bağlayıcı olmadığı, hakkında soruşturma açılmadığı, savunma hakkı verilmediği, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, görevini Devlete sadakat içinde, Anayasa ve yasalara bağlı şekilde yerine getirdiği, darbe girişimiyle hiçbir ilgisi olmadığı, terör örgütü üyeliğinin kasten işlenebilen bir suç olduğu, söz konusu yapının terör örgütü olarak ilan edildiği 26/05/2016 tarihinden önceki eylem ya da işlemlerden dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanamayacağı, "mensubiyet", "iltisak" ve "irtibat" kavramları ile ne kastedildiğinin belli olmadığı, bu kavramların soyut ve muğlak kavramlar olduğu, ceza hukuku ilkeleri ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği, bir kişinin aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, dava konusu işlem ile adil yargılanma, özel hayata saygı haklarının, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin, ifade özgürlüğünün, masumiyet karinesinin, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddia edilmektedir.

    Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    Danıştay Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi Ankara 22. İdare Mahkemesinin 14/11/2018 tarih ve E:2018/2675 sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
    Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş