11. Ceza Dairesi 2016/5468 E. , 2019/6593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Asıl Karar: Mahkumiyet
Ek Karar: Temyiz talebinin kabulü
5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından hukuken geçersiz olan temyiz talebinin kabulüne dair 06.05.2013 tarihli ek karar kaldırılarak; gerekçeli kararın öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre sanığa tebliğinin yapılarak, sanığın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken; bu işlemler yapılmadan, sanığın MERNİS adresine doğrudan çıkarılan tebligat uyarınca aynı Kanun"un 21/2. maddesine göre işlem yapılarak muhtara teslim edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, öğrenme üzerine hükmün süresinde temyiz edildiği kabul edilerek yapılan incelemede;
2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından açılan kamu davasında, her bir takvim yılında işlenen sahte fatura düzenleme suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması, ayrıca aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve hangi suçtan ve takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin, sanığın eylemi tek suç kabul edilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 24.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.