10. Hukuk Dairesi 2010/12876 E. , 2012/2511 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı,... sigortalılığı ile çakışan sürede ... sigortalılığının geçerli sayılmasını ve 506 sayılı Kanun kapsamında eksik bildirilen hizmet süresinin tespitini talep etmiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 01.08.1983-30.05.1985 tarihleri arasında 1479, çakışan 10.06.1985-30.09.2004 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığının geçerliliğinin ve 1991, 1993, 1994, 2000 tarihlerinde davalı işveren nezdinde eksik bildirildiğini iddia ettiği hizmet süresinin tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 01.08.1983-30.05.1985 tarihleri arasındaki 1479 sigortalılığının tespiti isteminin reddine, 10.06.1985-30.09.2004 tarihleri arasında .... sigortalılığına üstünlük tanınmasına ve 1991, 1993, 1994, 2000 tarihlerinde davalı işveren nezdinde eksik bildirilen 973 günlük sürenin tespitine karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, .....sigortalılık dönemiyle çakışan biçimdeki ....’lı çalışmalara üstünlük tanınmasına ilişkin kabulü dosya kapsamına göre yerindedir. Bununla birlikte, hizmet tespitine yönelik olarak yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olup, ispatı için özel bir usul öngörülmemiştir. Resmi belge veya yazılı delil esas ise de; somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla tanık beyanları ile de ispatı mümkündür.
Davaya konu somut olayda, davacının davalı işyerinden verilen 01.11.1992, 18.07.1994, 01.06.2000 tarihli işe giriş bildirgelerinin mevut olduğu, bir kısım ücret ödeme bordrolarının davalı işverenden celbedildiği, dönem bordrolarının dosyada mevcut olmadığı, dinlenen iki tanığın davacının çalışma süresine ilişkin net beyanda bulunmadıkları, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin olmayan 08.07.2004 tarihli işe giriş bildirgesi, temmuz, ağustos, eylül 2004 dönemlerine ait ücret ödeme bordroları ile eylül 2000 dönemine ait ücret ödeme bordrolarına ilişkin imza incelemesi yaptırıldığı ve imzaların davacıya ait olmadığının belirlendiği, işyerinin tuğla imalatı işyeri olup, işverenin çalışmanın mevsimlik olduğunu iddia ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, öncelikle işyerindeki çalışmaların sürekli mi yoksa mevsimlik olarak mı gerçekleştiği araştırılmalı; Yine, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak, işveren nezdindeki belgeler tümü getirtilmeli; imzasının davacıya ait olduğu saptananlar yönünden, aksi eşdeğer belge sunulmaması durumunda imzalı belgelere itibar edilmeli; imzasının davacıya ait olmadığı anlaşılanlar ile imzasız olanlar veya hiçbir belgenin bulunmadığı sürelere ilişkin olarak, işverence .....’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurulmalı, dönem bordroları yok ise işverenin komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş kişileri veya benzer işi yapanların kayıtlara geçmiş kimseleri tespit edilip dinlenmeli, davacının işyerinde yaptığı iş araştırılarak, çalışmasının mevsimlik çalışma şeklinde mi, yoksa sürekli çalışarak mı gerçekleştiği üzerinde durulup, toplanacak deliller değerlendirilip, uyuşmazlık konusu husus hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan .... iadesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.