

Esas No: 2010/8370
Karar No: 2012/2533
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/8370 Esas 2012/2533 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin davalılardan 506 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, iş kazası sonucu, sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya Kurum tarafından yapılan masraflar ile bağlanan gelirlerin davalılardan teselsül hükümlerine göre tahsili talebine ilişkin olup, yargılama sırasında alınan ve hükme esas alınan kusur raporunda, davalı asıl işveren ..... % 30, taşeron .... % 50 kusurlu bulunmuş, Mahkemece, % 80 davalılar kusuru kabul edilmiş, ancak ... taşeron olduğu ispatlanamadığından bahisle, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davada, öncelikle, halledilmesi gereken sorun, zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalıyı çalıştıra..... arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin, bir başka ifade ile, asıl işveren-alt işveren (taşeron) ilişkisi olup-olmadığının saptanmasıdır.
506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için, öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde, ya da, bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında, diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş, ya da, işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Somut olayda, dava dilekçesinde ve müfettiş raporunda asıl işverenin... taşeronun ise ....olduğu belirtilmiş olup, işe giriş bildirgesinde .... taşeron, asıl işvereninse .... olarak belirtildiği, dosyada mevcut dönem bordrosunda da .... taşeron olarak belirtildiği anlaşılmış olup, davalı Kurumdan işyeri tescil dosyaları da celbedilmek suretiyle, asıl işveren-taşeron ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, tüm deliller toplandıktan sonra hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
