

Esas No: 2010/13757
Karar No: 2012/2706
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/13757 Esas 2012/2706 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, 30.06.2009-26.07.2009 tarihleri arasında davalı işveren yanında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, davacının 30.06.2009-22.07.2009 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılardan ... Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yargılama giderleri (hüküm tarihinde yürürlükte bulunan) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 423. maddesinde sayılmış olup anılan maddenin 6. bendinde vekâlet ücretine yer verilmiştir. 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükmedilmesi gerekir.
Kural olarak yargılama giderleri, davada haksız çıkan, aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HUMK m. 417/I c.1). Bir davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini haklı çıkma oranına göre taraflar arasında paylaştırır (HUMK m. 417/ I c.2).
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417. maddesinde tarafların kusuru değil, davada haklı çıkma oranları göz önünde tutulmuştur.
Eldeki davada; 30.06.2009-26.07.2009 tarihleri arasındaki süreye yönelik çalışmaların tespiti talep edildiği halde, 30.06.2009-22.07.2009 tarihleri arasındaki çalışmaların tespitine karar verilmiş olmakla, davacı kısmen haksız çıkmıştır. Bu nedenle de, kısmen haklı çıktığı belirgin olan davalı Kurum lehine, avukatla temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi ve davalı Kurumun kabul ret oranına göre yargılama gideri ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. paragrafına “davanın” sözcüğünden sonra gelmek üzere “kısmen” sözcüğünün eklenmesine, hüküm fıkrasına 6. paragraftan sonra gelmek üzere “Davalı Kurum, davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince belirlenen 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,” cümlesinin eklenmesine, yargılama giderinin düzenlendiği 6. paragraftaki “yargılama giderinin” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “(davalı Kurumun kabul ret oranına göre 35,70 TL. ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere)” sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
