

Esas No: 2010/14697
Karar No: 2012/2798
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/14697 Esas 2012/2798 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, vergi kaydına göre 20.05.1981 tarihinden itibaren....sigortalılık süresinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme, davacının 20.05.1981-07.04.1982 arası dönemde ... sigortalısı olduğunun tespitine hükmetmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içeriğine göre; davacının; 10.12.1997 tarihli giriş bildirgesine ve 19.08.1997 tarihli vergi kaydına göre ilk defa 19.08.1997 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu... sigortalısı olarak tescil edildiği, vergi kaydının 20.05.1981-07.04.1982 ve 19.08.1997-devam biçiminde olduğu, 20.08.1997 başlayan oda kaydı ile 21.08.1997’de başlayan sicil kaydının halen devam ettiği, davacının ilk prim ödemesini tescil sonrası 19.11.1999 tarihinde yaptığı anlaşılmaktadır.
14.04.1982 tarihli 2654 sayılı Yasanın 13. maddesiyle 1479 sayılı Yasaya eklenen Ek Geçici 13. maddesinde; sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların her türlü hak ve mükellefiyetlerinin bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı belirtilmiş, aynı maddede, kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde kuruma yazılı olarak başvurma şartıyla, 01.10.1972 tarihinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların belgeledikleri süreyi borçlanma imkanı getirilmiştir.
Davacının, Kanunda belirtilen bir yıllık sürede borçlanma iradesini ortaya koyacak şekilde Kuruma başvurusunun veya borçlanma tutarına ilişkin prim ödemesinin bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde kabulüne hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.02.2012 gününde karar verildi.
