

Esas No: 2012/3625
Karar No: 2012/2995
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/3625 Esas 2012/2995 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 10’uncu maddesi hükmü gereğince davalı işverenden rücuan alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davalı vekilinin tüm, davacı ..... Başkanlığı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, 21.03.2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 gün ve 2003/10 Esas - 2006/106 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olup, Anayasa’nın 152 ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanması zorunludur. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76’ncı ve 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33’üncü maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir kanun maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi de bulunmamaktadır.
Dava tarihi itibarıyla yürürlükteki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, söz konusu iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum karşısında kısmen reddine karar verilmesinde tarafların sorumluluğu bulunmamasına karşın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, yargılama sonunda davacı Kurum davada kısmen
haksız çıkan taraf olarak nitelendirilip vekil ile temsil olunan davalı yararına avukatlık ücreti belirlendikten sonra Kurumun anılan ücret yönünden sorumluluğuna karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi; bu tür rücu davalarında faiz başlangıcı, gelirler yönünden onay, giderler yönünden sarf ve ödeme tarihleri olmasına karşın, istem konusu cenaze giderleri karşılığı için “ödeme” yerine “ıslah” gününün faiz başlangıcına esas alınması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3"üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Kanunun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün (1) numaralı bendinde yer alan “50,13” rakamlarının çıkartılarak, yerine, “100,25” rakamlarının yazılmasına, aynı bentte yer alan “50,12 TL"sine ıslah tarihi olan 12.05.2009 tarihinden itibaren” sözcükleri ile hükmün (5) numaralı bendinin çıkartılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
