

Esas No: 2010/14369
Karar No: 2012/3099
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/14369 Esas 2012/3099 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Asıl dava yönünden davacı avukatının temyiz itirazları üzerinde yapılan incelemede,
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle, asıl davanın hak düşürücü sürenini geçirilmiş olması nedeniyle reddine ilişkin usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2-)Birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise,
Davacıya ait işyeri nedeniyle verilen 2001/8-12 ve 2002/ 1-5. aylara ait idari para cezasının, tahsili için gönderilen 02.11.2009 tarih ve 2009/148 sayılı ödeme emrinin 19.11.2009 tarihinde tebliği edilip davanın ise 23.11.2009 tarihinde açılmış olması karşısında,birleşen davanın 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına rağmen, ödeme emrinin tebliği tarihide hataya düşülerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Mahkemece, birleşen dava yönünden işin esasına girilmeli, bu kapsamda, ödeme emrine konu idari para cezasının kesinleşip kesinleşmediği; İdari itiraz yoluna başvurulmuş ise itirazın sonuçlanıp sonuçlanmadığı, veya iptali için idari dava açılıp açılmadığı, kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, itiraz prosedürü tamamlanmadığı halde veya iptal davası açalıp ta kesinleşmediği halde, takibe konu edilen idari para cezası mevcut ise, sonuçlanması beklenip; kesinleşen idari para cezası miktarının tespitiyle, bu miktara ilişkin ödeme emri yönünden, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı inceleme yapılması gerektiği gözetilmelidir.
İdari para cezasının kesinleşmiş Kurum alacağına dönüştükten sonra takibe konu edildiğinin belirlenmesi halinde ise; 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı üzere, “böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı” konularıyla sınırlı incelemeyle sonuca varılması gereği gözetilmeksizin; hak rüşürücü sürenin hesabında hataya düşülerek davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
