Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/13154 Esas 2012/3101 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13154
Karar No: 2012/3101

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/13154 Esas 2012/3101 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/13154 E.  ,  2012/3101 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, rücuan tazminat istekine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Mahkemece, kısa kararda, 5.869,12 TL gelirin, davalıdan tahsiline hüküm kurulmuş iken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise, davalılardan tahsiline şeklinde hüküm kurmak suretiyle, kısa karar ile, gerekçeli karar arasında çeleşki oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesinde; “Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalariyle mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hüküm caizdir.” hükmü öngörülmüş olup, davacı Kurum tarafından iş kazasında ölen sigortalının hak sahibine bağlanan gelirin 10 ve 26. maddeye dayalı olarak davalılardan teselsülen tahsili talep edilmiş olup, mahkemece kısa kararda hangi davalı yönünden reddedildiği belirtilmeksizin, davalıdan tahsiline karar verildiği, gerekçeli kararda ise, hükmolunan miktarın davalılardan tahsiline karar verildiği görülmüştür.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde, “Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, Hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
    Tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince salt bu husus bozma nedenidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş